Güçlü bir çalışan değer önermesi (EVP) nasıl oluşturulur?
Günümüzün giderek daha rekabetçi hale gelen iş dünyasında, olumlu bir işveren markası yaratmak kritik önem taşıyor. Yapılan son araştırmalara göre; dünya çapında İnsan Kaynakları (İK) uzmanlarının yüzde 70’ten fazlası, işveren markasının işe alım üzerinde önemli bir etkisi olduğuna inanıyor. İlk defa 1996 yılında Simon Barrow tarafından literatüre kazandırılan ve çalışanların bakış açısından bir şirketin itibarını ve prestijini tanımlamak için kullanılan bu kavram bir şirketin çalışanlarına verdiği değeri açıklıyor. Tam da bu noktada çalışan değer önermesi (EVP), işveren markasının en önemli aracı olarak karşımıza çıkıyor.
Çalışan değer önermesi, çalışanların şirkete sağladığı katkı ve deneyimler karşılığında şirketin onlara sunduğu faydalar olarak tanımlanıyor. Bu sayede kişinin daha motive ve şirkete bağlı bir şekilde çalışması sağlanırken, işverenlerin yüksek performans gösteren çalışanları elde tutması ve yeni yetenekleri çekmesi mümkün oluyor. Yapılan son araştırmalar EVP politikası olan şirketlerde çalışan katılımının yüzde 80’e yakın bir oranda arttığını kanıtlıyor. Şirketlerin çalışanlarına yönelik hazırladığı sloganları, anlamlı vurguları ve ifadeleri içeren çalışan değer önermesi, ekonomik ve fonksiyonel faydaların ötesinde psikolojik faydaları da sunmayı hedefliyor. Bu bağlamda güçlü bir çalışan değer önermesi oluşturmanıza katkı sağlayacak ipuçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Aynayı önce kendinize tutun
Güçlü ve gerçekçi bir çalışan değer önermesi geliştirmek için şirketlerin öncelikli olarak kurum kültürlerine eleştirel bir gözle bakması gerekiyor. Bu bağlamda, çalışanların beklentilerini ve potansiyellerini mercek altına almak büyük önem arz ediyor. Şirketlerin kendi misyon, vizyon ve temel değerlerine odaklanarak yol alması en önemli noktalar arasında yer alıyor. Bu yöntemle şirket ihtiyaçları belirlendikten sonra hedefleri gerçekleştirmek için sahip olmanız gereken yetenekleri analiz etmek mümkün oluyor.
Mevcut algıları araştırın
Çalışan değer önermesi oluştururken güncel ve potansiyel çalışanların şirket kültürü hakkındaki algılarını analiz etmek büyük önem taşıyor. Bu kapsamda, veri odaklı ilerlemek en sağlıklı yöntem olarak karşımıza çıkıyor. “Potansiyel yetenekleri şirketinize çeken nedir?”, “Mevcut çalışanlar nelerden memnun değil, hangi alanların geliştirilmesini istiyor?” ve “Rakipleriniz neyi sizden daha iyi yapıyor?” gibi sorulara cevap bulmak için şirketlerin kapsamlı bir araştırma yapması gerekiyor. Tüm bu bilgileri elde etme noktasında çalışan anketleri ve hedef gruplarla yapılan görüşmeler şirketler için kurtarıcı oluyor. Unutulmamalıdır ki çalışanlar şirketlerin en yüksek sesidir. O sese kulak vermek de şüphesiz şirketlere büyük fayda sağlıyor.
Önemli avantajlarınızı belirleyerek eşsiz bir EVP oluşturun
Araştırmaların sonunda sonuçlar gözden geçirilerek şirketin sunduğu faydaların ve değerlerin bir listesini oluşturmak gerekiyor. Ardından elde edilen bilgiler kullanılarak bir çalışan değer önermesi taslağı oluşturmak mümkün oluyor. Belirlenen bu EVP bir pazarlama mesajı olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla, bu mesajın ortak akılla oluşturulması kritik önem taşıyor. Tasarlanan EVP ile işveren markası ve çalışanları aynı anlamlı hikâyede buluşturmak gerekiyor. Üstelik çalışan değer önermenizin, insanların şirketinizde çalışmayı tercih etmelerini sağlayacak özellikleri net olarak yansıtıp yansıtmadığını görmek için mevcut çalışanlarınız ya da kurum dışından bir örnek grup üzerinde deneme yapmak akılcı bir yöntem oluyor.
Mesajınızı iletecek yaratıcı yollar keşfedin
Tanımlanan çalışan değer önermesini, dikkatini çekmek istediğiniz kitleye iletmek için yaratıcı yollar bulmanız gerekiyor. Bu noktada şirket web sitesi, iş ilanları ve iş görüşmesi süreci gibi tüm işe alma kanallarını kullanmak potansiyel yeteneklerin şirketiniz için uygun olup olmadığına karar vermesine yardımcı oluyor. Hatta halkla ilişkiler ve pazarlama aracılığıyla güçlü bir EVP’yi sürekli olarak ifade etmek şirketinizde çalışmanın değeri ile ilgili olumlu bir algı oluşmasına katkıda bulunuyor.
Rutin faaliyetlerinize dahil edin
EVP mesajını yarattıktan sonra atılan her adımın bu mesajla örtüşmesi büyük önem taşıyor. Çünkü bir işveren markası, tüm bu mesajları hissettirdiğimiz deneyim odaklı ve yaratıcı bir iletişim stratejisini zorunlu kılıyor. Örneğin; çalışanlarınıza gelecek hakkında bir söz verdiyseniz, onun gelişimi için fırsatlar yaratılması ya da insan odaklı bir mesajınız varsa, çalışanları iyi hissettirecek uygulamaların ortaya konması gerekiyor. Bu bağlamda şirketlerin; oryantasyon planlarına, ödül ve teşvik programlarına, politikalarına ve iş planlarına çalışan değer önermesini dahil ederek EVP’nin rutin faaliyetlerde yer bulmasını sağlaması uzun vadede büyük fayda sağlıyor.
Özetle; çalışanların fikirlerini paylaşabileceği bir öneri sisteminin yaratılması, sürekli geri bildirimlerle çalışanın kişisel gelişimini sağlayabilmesi ve başarıların takdir edilebilmesi çalışan değer önermesinin temelini oluşturuyor. Tüm bu kavramlar bir araya geldiğinde ise güçlü bir çalışan deneyimini ortaya koyuyor ve bu da işveren markası hikâyenizin çekirdeğini oluşturuyor.